Spor Yaparken Kaslar Nasıl Çalışır?
Vital kas ve kas gruplarının ilk görevi iskelet sisteminin canlılığını korumaktır. Kaslar, başta kalp olmak üzere diğer önemli organların çalışması için önemlidir. Spor açısından bakarsak; İskelet kaslarının çoğunu içeren vücudumuzda bu kas grubu spor sırasında aktif olarak çalışır. Spor yapan bu kaslar aktif oldukları için yorulurlar ve spor sonrası ağrı ve ağrıya neden olurlar. Egzersiz sırasında iskelet kasını destekleyen diğer kaslar ise kalp ve düz kaslardır. Düz kaslar, sindirim sistemindeki kan damarları ve kaslardır. Düz kaslar ve kalp kasları farklı görevleri yerine getirir. İskelet kası, yapıcı bir protein ve diğer hücresel bileşenlerden oluşur. %75’i su olan iskelet kası birçok şekil ve boyutta gelir. Kas lifleri olarak da bilinen kas hücreleri, kasılma elemanları olan miyofibrillerle doludur.
Kas gücü nasıl oluşur?
Direncin üstesinden gelme veya direnme yeteneğine kas gücü denir. Kaslarda izometrik, izotonik ve izokinetik gibi çeşitli kasılmalar meydana gelir. İş yapabilme yeteneği olan enerjiye belirli bir süre boyunca uygulanan bir kuvvetin ürünü, birim zamanda yapılan işe ise güç denir. Yaptığınız antrenmanı iş olarak düşündüğümüzde, harcanan zamana bölerek önemli bilgiler elde edebilirsiniz. Her kasın aynı kuvveti oluşturmaması ve dirençlerinin farklı olması kas kasılmasında farklılıklara neden olur. Kaslar kasılma ile çalışır. Kaslar itme veya çekme yönünde çalışamazlar. Aktin ve miyozin filamentleri içeren kaslar bir Z çizgisi oluşturur. Enine köprü adı verilen bir köprü, aktin ve miyozini birbirine bağlar. Açısal terimlerle, eylem tarafından üretilen kuvveti tanımlar. Kimyasal enerji bu şekilde mekanik enerjiye dönüşür. Her açıda değişen kas kuvveti, enine köprü sayısının açıya bağlı olmasıdır. Sporda bölüm bölüm kuvvet egzersizleri yapmak, kasılma türlerine göre işlevsellik gösterir. Bu nedenle sektöre bağlı olarak bir takım testler uygulanabilmektedir. Sporda amacınız kas hacmini artırmak ve kas gücünü artırmaksa, vücut geliştirme egzersizleri yapmanız gereken yoldur.
Kas kasılmaları ve çeşitleri;
Kaslarda; izometrik, izotonik ve izokinetik kasılmalar gözlenir. Kas kasılmasının yönünü gösteren 2 faz vardır. Bunlar eksantrik kasılma ve konsantrik kasılmadır.
Konsantrik kasılma; hareket oluşumu nedeniyle kas uzunluğunda azalma.
Eksantrik sıkıştırma; Bu, artan gerilim ile kas uzunluğundaki bir artıştır. Bu, kas hasarına neden olan ve kuvvet kazanımlarını %33 oranında artıran kasılma türüdür.
Çizgili bir kas grubunun en küçük kasılma birimine sarkomer denir. İnce ve kalın filamentlerden oluşan sarkomerler üç boyutlu ve düzenli bir yapıya sahiptir. Burası kas içi kasılmanın meydana geldiği yerdir. Hareketler ve eylemler bu şekilde gerçekleşir.
Bilim adamları tarafından da araştırılan bu konuyla ilgili yeni bir kavramdan bahsediliyor; Titin … Titin; Yapısal proteinin, kayan iplik teorisine göre kas kasılmalarının stabilizasyonunu indüklemediği ve özellikle eksantrik kasılmalarda etkili olduğu belirtilmiştir. Teknik olarak kas hücreleri; Aktin, miyotin ve titinden oluştuğu söylenebilir. Buna eksantrik kasılma deseler de, fitness merkezlerinde yapılan egzersizlerde halterin ya da halterin yavaşça indirilmesi, aslında kasılma kuvvetini yenen bir yük şeklinde gerçekleşir. Antrenmanda dengeyi sağlayabilmesi, egzersizin işlevsel olduğu anlamına gelir. Bir dizi bireysel uygunluk testi ile hazırlanan uygun antrenman egzersizleri bir makro plana yerleştirildiğinde işlevsel hale gelir. Vücudun her iki tarafında merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edildiğini varsayarsak, kasların da sempatik ve parasempatik sinir sistemleri ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.